Yangından kurtarılan her can umut tohumları eker yüreğimize çünkü insanoğlu umutsuz yaşayamaz.
Dünyanın birçok yerinde yangın afeti var, küresel ısınmanın boyutlarını ilk kez bu kadar yakıcı hissettik. Canımızın daha fazla yanmasını istemiyorsak; pil, cam şişe, izmarit gibi yangın çıkarmaya zemin hazırlayan her ne varsa asla doğaya atmamalıyız. Geri dönüştürmenin, sürdürülebilir enerji kaynaklarını kullanmanın önemini kavramak zorundayız. Suyu israf etmeden, damlama sistemi ile sulama yapmanın en iyi yol olduğunu öğrenmeliyiz.
Hayvanların varlığının, doğanın var olma sebebi olduğunu, karınca ve solucanın nadas yaptığını, inek, koyun ve keçinin gübresinin doğayı yeşerttiğini kısacası her hayvanın ekolojik denge için çok değerli olduğunu kavramalıyız.
Umarız artık belediyeleri arayarak hayvanları şikayet etmezsiniz çünkü mahallenizdeki her hayvan sizin sağlıklı bir hayat sürmeniz için var. Mesela kedi olmayan yerleri fareler basar ve veba diye adlandırılan ciddi sonuçlar doğurur, biraz araştırma yaparsanız tarihte örnekleri var.
Her canlı zincirleme birbirine bağlıdır, arıların yok olması dünyanın sonudur, yangında kaç kovan yandı haberiniz var mı?
Bu gerçekler ışığında doğadan özür diliyoruz, bundan sonra her canlının yaşam hakkına saygı duyarak yaşayacağımıza söz veriyor muyuz?
Denizler, içinde yaşayan hayvanların evidir, ormanlar ise yaban hayvanların evidir. Şehirler evcil hayvanların evidir, şikayet etmek yerine ölmüşlerinizin canı için kapınızın önüne bir kap su koyarak ilk adımı atabilirsiniz.
#ebruparaf #pakoder #pakoderiyilikhareketi #birkapsubirkapmama #hayvansevereğitimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Küfür ve hakaret içermeyen, düzgün Türkçe kullanarak yorum yazmanızı umuyoruz.